Avrupa ve ligde özgüven kazanmış önder Fenerbahçe, İlhan Palut ile ligimizin kalbur üstü kadrolarından biri haline gelmiş Konyaspor karşısına Eskişehir Yeni Stadı’na çıkarken herhalde hiç kimse bu kadar etkisiz bir maç başlangıcı beklemiyordu. Jorge Jesus‘un öğrencileri gerek Avrupa’da gerekse ligde, rakip alanda çok adamla baskıyla kazanılan erken gollerle maçı koparmaya ve oyuna hükmetmeye alıştırmıştı bizi.
Oysa Konyaspor karşısında maça 11’e 11 oynanırken bile etkisiz başladı Sarı Lacivertliler. Konyaspor oyuna daha düzgün başlayan taraftı. Hele bir de 22. dakikada Valencia‘nın kırmızı kart görmesiyle Fenerbahçe 10 kişi kalınca herkes Konyaspor’un işinin kolaylaşacağını düşündü. Ancak pek de o denli olmadı. Maça üç stoperle başlayan, atakta üçlü savunma 3-4-1-2 dizilişi ile oynayıp top rakibe geçince, Ferdi ve Lincoln Herique‘yi beklere çekip beşli savunmaya dönen Jesus kadrosu 10 kişi kalınca üç stoperden birini (Lemos’u) çıkarıp bir santrafor (Serdar Dursun) aldı oyuna ve dörtlü savunmaya 4-4-1’e döndü. Fenerbahçe’yi etüt etmiş ve çok yeterli bir maç başlangıcı planlamış olan İlhan Palut‘un grubu bu değişiklikler sonrası bocaladı ve bir kişi fazla oynamanın avantajını kullanamadı.
İkinci yarıya Lincoln Henrique’nin yerine Osayi Samuel‘i, Emre Mor‘un yerine İrfan Can‘ı alan Jorge Jesus, ekibi eksik olmasına karşın yaptığı değişikliklerle maçı kazanmak istedi. İşin enteresan yanı 11-10 oynarken bocalayan Konyaspor, 54. dakikada Adil Demirbağ‘ın çift sarıdan kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalınca fabrika ayarlarına döndü ve 11-10 oynarken yapamadığını 10-10 oynarken yaptı ve 66. dakikada Zymer Bytyqi‘nin ortasında Muhammet Demir‘in baş vuruşu ile golü buldu.
Geriye düştükten sonra da Zajc‘ın yerine Mert Hakan‘ı, Rossi‘nin yerine de bu dönem birinci defa Joao Pedro‘yu attı oyuna Jorge Jesus. Lakin alanda kim olursa olsun, sarı lacivertli oyuncular gerek ferdi gerekse kadro oyunu olarak bu dönem en etkisiz oldukları oyunu oynadılar.
Hiç kuşkusuz bu maçtan çıkarılacak çok ders var. Hele bir de Jesus üzere kurt bir hocaya sahipseniz. Bu tip maçlar grupların değişen durumlar karşısında gösterebilecekleri tepki açısından değerli deneyimler edinebilecekleri test maçlarıdır. Fenerbahçe açısından bu yenilginin telafisi kuşkusuz olacaktır ve bu mağlubiyet sarı lacivertli ekibin her maç geliştiği gerçeğini değiştirmez.
Ne hoş söylemiş büyüklerimiz, “Bir musibet bin nasihatten iyidir”.